29 Aralık 2006 Cuma
24 Aralık 2006 Pazar
En Çok Söylenen Yalanlar
EN ÇOK SÖYLENEN YALANLAR
Ay ne kadar zayıflamışsın?
İnan doğru söylüyorum.
Küçük olduğuna bakma, işlevi büyüktür
Senin için canımı bile veririm
Ben zaten anlamıştım.
Önemli olan ruh güzelliği canım.
Senden başka kimseyi sevmedim.
Aaaa.Hoşgeldin.Ben de şimdi sana geliyordum.
Bir kereden birşey çıkmaz.
Yarın tamam.
Öğle tatili yapmıyoruz.
Hiç acıtmayacak.
Şimdi ben de seni arayacaktım.
Orijinal yedek parcası.
Telefon şehirler arasına kapalı.
Burada torpil geçmez.
Girilmez levhasını görmedim.
Yemeğe kalın.
Çok üzüldüm.
Her bedene uyar.
Davetliydik ama gitmedik.
Bu kızı kimler kimler istedi.
Herkese eşit zam yapıldı.
Hatırası var.
Herşeyin en iyisine layiksin.
Sadece arkadaşız.
O benim ağabeyim gibiydi.
Ben zaten böyle olacağını biliyordum.
Emrin olur.
Arkasından değil, burada olsun yüzüne de söylerim.
Bilsem söylemez miyim???
Ayıp ettin valla kimseye söylemem
Kolay gelsin herkese,
Aradım valla yoktun...
Kusura bakma güzelim, bizde de hiç bozuk kalmadı.
Yolda lastik patladı.
Çok kolay bir ders. Ben A almıştım.
Baba, bu dönem kitaplar çok tuttu.
Yedi göbekten İstanbul'luyuz.
Üç saatte Ankara'ya indik.
Çok yakın ahbabım olur.
Elimizde büyüdü.
Orada durumunu toparlamış. Paraya para demiyormuş.
Paranın ne önemi var muhim olan insanlık.
Abi sen kapat, ben hemen arıyorum.
Çocuğu çıkardım bile, birazdan sende.
Kesinlikle kırılmaz.
İmkansız, daha ucuza bulamazsınız.
Şimdi seni düşünüyordum.
Hayır efendim çekmez.
Giyince açılır, merak etmeyin.
Çek bekliyorum, geç kaldı, gelsin hemen yatıracağım.
Seni sevdiğim için yapıyorum bunları.
Kapatmam lazım, ocakta yemek var.
En doğru, en hızlı, en detaylı haberler için bizi izleyin.
Biz demokrasinin bekçisiyiz.
Saat durmus, çalmadı.
Yok canım, benim değil, arkadaşlar unutmuş.
Biz de şimdi içeri girdik.
Biz de tam kapıdaydık.
Aaa, sana en az beş e-mail gönderdim, almadın mı?
Sürekli arıyorum, düşmüyor.
Karım çok hasta, acil servise yetiştirmem lazım.
Oo hooo...çoktaaaan.
En geç haftaya hepsini öderim.
Arayacaktım ama işler çok yoğun, kafamı kaldıramıyorum.
Abi ikinci köprüde bir basmışım, kadran 225.
Bir tanesi sorun çıkarsın, hepsini geri getir.
Benim köylüm, benim çiftçim, benim memurum.
Hanımefendi tabaklar tamamiyle ithal malıdır.
Kurtarmıyor abla, bak inan zararına satıyorum.
Müşteri: Garson bey kadayıf taze mi?
Garson: Tabii beyefendi, daha bu sabah çıktı.
Elimde kalmamış beyefendi, siz girmeden biraz önce son parçayı sattım.
Abi siz önden gidin, orada buluşuruz.
Bir kereden birşey çıkmaz.
Yarın tamam.
Öğle tatili yapmıyoruz.
Hiç acıtmayacak.
Şimdi ben de seni arayacaktım.
Orijinal yedek parçası.
Telefon şehirler arasına kapalı.
Burada torpil geçmez.
Girilmez levhasını görmedim.
Yemeğe kalın.
Çok üzüldüm.
Her bedene uyar.
Davetliydik ama gitmedik.
Bu kızı kimler kimler istedi.
Herkese eşit zam yapıldı.
Hatırası var.
Herşeyin en iyisine layiksin.
Sadece arkadaşız.
O benim ağabeyim gibiydi.
Ben zaten böyle olacağını biliyordum.
Emrin olur.
Arkasından değil, burada olsun yüzüne de söylerim.
Bilsem söylemez miyim?
Ayıp ettin valla, kimseye söylemem.
Kolay gelsin herkese.
Aradım valla yoktun.
Çok yakışmış...
Telefon kapalı değildi...
Demek çekmemiş. Hay Allah!!!
Aslında sorular çok kolaydı.
Ben mi onu seviyormuşum.
Daha neler gıcık oluyorum ben ona ya...
Ders çalışıyorum.
Canım bilerek olmadı ya
17 Aralık 2006 Pazar
C€ZA
YERLİ PLAKA
üstüme iyilik sağlık a dostlar
ceza rap yapar çok kötü toslar
boxlarınızı bakıma alın a foslar
dostlarınıza yakın olun a be kozlar
elinize geçti neredesin ha popstar
lostra salonu ayakkabı boya kostar
az konuşana kurdele takacaklar
kara tahtaya da ceza yazacaklar
yükselen ben değilim bak asansör
şayet beni uçarken gördüysen senin gözün kör
peşimde onlarca yalaka sahte post var
eninde sonunda yalnız bırakan o dostlar
bi bakayım derken şöyle ben içine girdim öyle
bu ortam işte böyle bu nasıl iş söyle
ipi kopmuş alemin çivisi çıkmış dillerin
inadım inat giderim tersine dilim fenerim
yol uzun ve pek dikenli çok uzun lan ben tükendim
yoksunum biçare kimi zaman da yalnızım avare gezdim
bak ne hale geldim
kim nasıl baktıysa öyle gördü ben buyum
nokta koyduk bitti
herbir yandan çektiler şu etime saplı kancaları ve
her gün engel ektiler belli var bi korkuları
bu yerli plaka korkutur herkes sanar dengimdir
kimse bilmez ancak ceza nefretten de eskidir
nakarat:
plaka yerli bak sırtı terli çok
ve başı dertli vah eski hali yok
ne olacak? ooo ooo ooo…
yükselen ben değilim bak alçalan duvarlar
öyle dar bir yerdeyim ki dünya pek küçüldü
tek bir yanlış çok gözüktü
geldiğim yer hep gürültü
pek sıkıntı çekti millet sabreden kazandı
benimle raks edenlerin kaçında var yürek
birçok çakal rapin önünde tek bilek
birçok kanal taraflı yazdı gazeteler yalan
ve çok samimi dostlarım var
en önemlisiyse biliyorum ki yükselen ben değilim
alçalan duvarlar sadece ve sadece
çok fazla dikkat çektik bu taktik değildi
gene de kapladı herkesi panik
buna tanık olan her genç tarihi yazsın
bir işe yaramazsa bu durur en al katta
bir bakmışsın teker teker dökülmüş tüm dostlar
ne ad ne de sanın kalır ve unutulur gidersin
yükselirken ekmek yerken yere düşerken saçmalarsın
hiç süren yok suyun ısındı güneş doğdu kuyu kazılmaz
nakarat
dört koldan taciz
çok belli bariz
makas alır kızlar yanaktan
erkeklerse diss
farklılaşma çabası içine girdi herkes
gettolarda bile mohikan var oğlum herbir kafada farklı ses
farklı vizyon her sokakta yükselir duvarlar
yabancı marka giydi her kesimden muhalefetler
ellerinde boş bir defter yazıldı aynı şeyler
daim kullanıldı aynı renkler anlaşılmaz boş resimler
ömür de belli ineceğin o katta
düşeceğiz birlikte belki sanma kurtuluş var
kader bu belli olmaz kaçar gider yanından herkes
zaten biz birer hiçiz şayet bu böyle olmasaydı
unutulur muydu o eski sesler
bulut olursa yağmur beklenir güneşli günler çok yakın
ve rüzgarım hep esti
kısa bir not: sazın içinde şeytan yok
77 üsküdar yani bu plaka yerli
nakarat
HOLOCAUST
Koyduğum nokta belki son ben bunu bilemem aynı bomb gibi gelir sana belkide aynı ton dibi delik gelebilir ama aynı fon kendini bilemez montofon ve monoton yaşar hep alt aynı don anlatırım ben derdimi yalnız eyy bimini microphone şimdi bana bir bakınız hadi muamelesi kesebilir haas** ve de muhammed ali gibi gelir asi bana bak beni gör ve de öl vasi sesim hep duyulur tepeden bariton mekanım olabilir her en ozon yanıma gelenin canına girecektir eyy bimini microphone...
O oo bunu ben bunu sen şunu ben onu sen gülü ben günü sen fenomen olacak dolacak her yer
Menemen kıvamı balçık gelemem elemem dostumu göremezsem düşmanın postunu yere seremezsem rüzgar gibi esemezsem veremezsem kalbimi geri gelemezsem sen beni bilemedin yüreğimi göremedin kendini bilemedin yamacına gelemedin amacına varamadın her yeri karaladın barışı da yaraladın acımadan aldın rüyalara daldın bal arısı gök karası istanbul kalem harp okulundan çıktı en baba rap işte başına darısı
Ma mama... microphone unu getirsene bana baksana laklak etme sakın ha sen beni dinle kelimelerimi kilometrelerce milimetrik hesaplarla yazdım ha ihtiyacınız var mı yardıma hatalı rhymelar fatalrhyme la çatal olur ha yatacaktır yere bala banacaktır kanacaktır akacaktır rüzgar gibi esecektir geri gelecektir ceza etnik bir sentezdir bela teknik bir arızadır üç fazdır kanadı kırıktır taktik kuşkunun oluşumudur şu yaptığım rapteki uçurumdur...
Bak beni gör hadi kamil ol tepeden tırnağa sen hami ol rap e göz kulak oldum sen de ol vede holocaust u gören insan ol arı gibi uç kartal gibi kon vede den köle ol yada ben patron ryhmlarım can yaka bilir ha pardon eyy bimini microphone şimdi bana bir bakınız hadi muamelesi kesebilir haas** ve de muhammed ali gibi gelir asi bana bak beni gör vede öl vasi sesim hep duyulur tepeden bariton mekanım olabilir her an ozon yanıma gelenin canına girecektir eyy bimini microphone...
Bana bak yo kalbini aç son atak yo muamele pak katarakt yo görünen köy bu dayak sözlerle gelen kendini nostradamus sanana namus gerekir ceza gibi bir kabus gerekir fanus gibi g*t deliğinize çikita bir muz sokulur bana bir bakınız akınız underground u kafanıza takınız yakınız aleve veriniz her yeri holocaust u görünüz gösteriniz işte bu hiphop gösterimiz yo allah rap in cezasını verdi...
16 Aralık 2006 Cumartesi
Cola Neden Soğuk İçilir...
Coca Cola'yı bulan şahıs bu işe başlarken tüm dünyanın tadını seveceği bir şerbet yapmayı kafasına takmış. Tüm servetini buna yatırmış. Sonunda da ünlü Coca Cola formülünü hazırlayıp piyasaya sürmüş. Ama sonuç tam bir fiyasko olmuş. Yılların emeği boşa gitmiş. Fakat daha sonra şirketin bir ortağı formülde hiç değişiklik yapmadan Coca Cola'yı bugünkü satış rakamlarına ulaştırmış. Ne mi yapmış? Sadece şerbeti soğutup satışa sunmuş! Bu nedenle tüm Coca Cola şişelerinin üzerinde "Soğuk içiniz" yazıyormuş.
Formülü açıklansa isteyen herkes evinde çay yapar gibi Coca Cola üretebilirmiş. Formül işte bu yüzden dünyanın en önemli sırrı gibi gizli tutuluyormuş.
Kimyayla alakası olan herkes bilir ki Coca Cola asidik yapıdadır. Bundan ötürü de dışarıya ısı verdikçe, yani soğudukça, daha "kararlı" hale gelir. Böylece de lezzeti artar. Coca Cola soğuk sevmemizin ve şişelerin üstünde "soğuk içiniz" yazmasının nedeni bu "asid-baz" ilişkisinden kaynaklanmaktadır..
Çin İşkencesi..
Bu Cinlilerin en buyuk suclarda 1920 lı yıllara kadar uyguladıgı ıskencesıdır.
Tepkı gelıcegını dusundugum ıcın tek bır resım koyucam,bu buyuk suclar bırcok kısıyı oldurmek,kucuk yastakı cocuga tecavuz gibi....
Iskence su sekılde(Hatta ıskence yanlıs bu adamların cezası) yapılıyor:
Cezalandırma 3 gun suruyor...
Suclu toplam 1000 kere kucuk parcalar halınde kesılıcek(gunde 350 cıvarı)
Eger suclu cezası dolmadan olurse gerı kalan sayı 1000 e ulasana kadar kesılmeye devam edılıcek.....
Kesımde kullanılan bıldıgımız pıde ,borek kesmede kullanılan kasatura seklındekı bıcaklar.....
Kesıkler ılk once buyuk kaslarda(Gogus,bacak vb..)baslıyor ve daha kucuk kasların oldugu bolgeleden sonra genıtal bolgeler ve ıc organlara kadar devam edıyor....
Isın en ıgrenc tarafı ıskence devam ederken sucluya her saat bası uyusmasını saglayan ıcı uyusturucu dolu olan buyuk bır kabda sıvı ıcırtıyorlar boylece resımdede fark edecegınız gıbı kısının canı yanmıyor hatta yuzunde gulumseme benzerı bır ıfade olusuyor.......